"Ağlamasında ne diyeceğini anlamıştım."

Bülent Arınç'tan Ürdün Kralı'na sert tepki...

Arınç, Ürdün Kralı’nın Başbakan Erdoğan’la ilgili sözleri üzerine “Öyle diyeceğini anlamıştım” dedi

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ergenekon davasıyla ilgili görüşleri sorulunca kendisinin her zaman bu kişilerin tutuksuz yargılanması gerektiğini söyledi. Mahkemelerin tutukluluk hallerini istisna olarak kabul etmeleri gerektiğini söylediğini anımsatan Arınç, “Bu olmadı bugüne kadar, profesörler için de olmadı, komutanlar için de olmadı. Demek ki mahkemenin bildiği bir şey varmış” diye konuştu.

İhsas-ı rey

Sanıkların pek çoğunun tutuksuz yargılanması kanaatinde ısrarlı olduğunu da vurgulayan Arınç, “Ama mahkeme tahliye etmemek suretiyle bence biraz da ihsas-ı rey’de bulundu.” ifadesini kullandı.

Ürdün Kralı’nın, Türkiye’deki demokrasi anlayışıyla ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Arınç, “Bu adamın böyle söyleyeceğini, Anıtkabir’deki gözyaşlarından anlamıştım” dedi.

Arınç, Hasan Cemal’in gazetesinden ayrılması ile ilgili soru üzerine “Hasan Cemal’i okuyan, sevenlerdenim. Can Dündar da öyle, sevdiğim insanlardan. Bu meslekte de çok kolay insan yetişmiyor. Kalemini düz tutmuş, insani yönü olan, Türkiye’nin demokratikleşmesinde şu veya bu şekilde katkısı olmuş insanlar, sayısal olarak da kalite olarak da çok fazla değiller. Bu bakımdan onların mutlaka yazı hayatına devam etmeleri elbette arzumuzdur” dedi

‘Kamuda başörtüsü için çalışma yok’

Başbakan Yardımcısı, kamuda başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda çalışma olup olmadığı yönündeki soru üzerine Memur-Sen Konfederasyonu’nun kamuda başörtüsünün serbest olması konusunda imza kampanyası başlattığını ve bu çerçevede 12 milyon imza toplandığını anımsattı. Arınç, “Biz demokratik bir anlayış içerisinde bu talepleri alırız ve bu talepler üzerinde de elbette çalışma yaparız. Ama bugün için hükümetimizin gündeminde bu konularda henüz eylem noktasına geçmiş bir düşüncemiz yok” dedi. Arınç, kamuda başörtüsü serbestliği konusunda, tıpkı üniversitelerdeki başörtüsü serbestliği gibi, yeni bir tartışma alanı yaratmamak için, hem siyasetin hem sosyal alanların “Evet artık olabilir” dediğini görmek istediklerini kaydetti.