27 Şubat 2013 Çarşamba

İlişkideki stres obezite kaynağı



Hareketsiz yaşam, düzensiz ve ayak üstü beslenme nedeniyle obezite sorunu gittikçe artıyor.

Obezite problemini yaşayanların sayısı da günden güne artıyor. Peki, çağın rahatsızlıklarından birisi olarak kabul edilen obezitenin arkasında yatan nedenler sadece yeme alışkanlıkları ile mi ilgili? Aşırı kilo alımı sağlıksız beslenme, gerekli egzersizlerin yapılmaması, düzensiz yeme alışkanlıkları ile doğru bağlantılı olsa da bunun arkasında yatan bir neden daha var ki o da psikolojik. İdeal ve sağlıklı bir kiloya inmede kişinin kendisini doğru algılaması, aşırı yiyecek tüketiminde nelerin kendisini tetiklediğini anlaması büyük önem taşıyor. İşte bu noktada psikolojik destek kilolarla savaşınızda size büyük artılar kazandırıyor. Kilo yönetiminde kişiye yardımcı olan psikolojik desteği Liv HOSPITAL’dan Klinik Psikolog Beril Yardımcı anlattı.

Son dönemde kilo alma oranının arttığı söylenebilir mi?

Fazla kilo ve obezite sorununa dair son 50 yılda tüm dünyada ciddi bir artış olduğu gözleniyor. Türkiye’de özellikle son 20 yılda bu sayı daha da arttı ve Türkiye obezitenin yaygın olduğu ülkeler listesinde ilk 20 ülke arasında yer alıyor. Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı büyük ölçekli yaygınlık çalışmalarına göre, yetişkin kadınların obezite oranı yüzde 30 ile 44, erkeklerin ise yüzde 13 ile 25 arasında seyrettiği gözlemleniyor. Oranlar; cinsiyet, yaş, yaşanılan bölgeye göre de değişiklik gösterebiliyor. Bu kronik hastalığın çocukluk çağında da yaygınlaşıyor. Tüm Türkiye genelini kapsayan net bir yüzde verilmemekle birlikte oranlar bölgelere ve yaş gruplarına göre yüzde 2 ile 18 arasında değişebiliyor.

Kilo sorununa çözüm olarak diyet, ilaçla tedavi, cerrahi müdahale gibi çözümler düşünülüyor. Psikolojik destek bu çözümler arasında nasıl yer alıyor?

Hekim, kişinin beden kitle indeksine, sağlık durumuna ve ihtiyaçlarına göre uygun tedaviyi seçer. Durumu bütüncül bakış açısına göre hem fiziksel hem de psikolojik boyutta ele alarak tedavinin etkinliğini artırır. Ancak biliyoruz ki, hangi tedavi olursa olsun kişi yeme alışkanlıklarını uzun vadede değiştirmediğinde tedavi yetersiz kalır. Dolayısıyla konu vazgeçilmez olarak zihinsel ve duygusal süreçlere dayanıyor. Psikolojik destek tek başına veya diyet, ilaç ve cerrahi müdahaleye paralel olarak uygulanabiliyor.

Kilo sorununun sebepleri için ne söylenebilir?

Kilo sorunu ve obezite karmaşık bir tablo olarak karşımıza çıkabilir. Kişinin kilo sorununu incelendiğinde, genetik, endokrinolojik, nörolojik, çevresel ve duygusal çok farklı sebepler ortaya çıkabilir. Bunlar tek başına veya birbiriyle etkileşim içinde kişinin bünyesini etkiler. Sorunun etiyolojisini doğru tanımlamak, tedavi için de yol gösterici olur.

Bu alanda psikolojik destek nasıl işe yarar?

Beslenmek bir davranıştır ve davranış değişimi psikolojinin konusudur. Diyet ve egzersize paralel olarak uygulanan bilişsel-davranışçı psikoterapilerin, kilo verme ve verilen kiloyu tutmada en etkili yöntem olduğu biliniyor. Yeme alışkanlıklarının arkasında düşünceler, duygular ve ilişkilerle ilgili etkenler bulunur. Kişi, bu etkenlerin farkına varması ve ihtiyacına hizmet edecek şekilde yeniden yapılandırması yönünde desteklenir. Örneğin bir kişi günde yaklaşık 50-60 defa yiyecek seçer ve bunu otomatik olarak geçmişten getirdiği alışkanlıklar doğrultusunda yapar. Farkındalık geliştirmek ve yeni alışkanlıklar edinmek gelişen kaslar gibidir; odaklanmak, emek vermek, üzerinde çalışmak gerekir. Profesyonel destek almak, kişinin kendini, bedenini ve yeme alışkanlıklarını daha öncekinden farklı ele almasını sağlar.

Diyet yapmak kişinin kilo problemi ile savaşında ne kadar etkilidir? 

Araştırmalar, dönemsel diyetlerle kilo veren 10 kişiden 9’unun en az eskisi kadar kilo aldığı gözlemlenmiştir. Geçici olarak diyet uygulamak, kalıcı sonuç getirmez. Bu noktada biz daha derin bir müdahale sistemi uyguluyoruz. Kilo problemini bir belirti olarak ele alırsak, belirtilerin zemininde yatan dinamikleri fark etmek, yemenin hangi ihtiyaçlara hizmet ettiğine yönelik iç görü geliştirmek büyük önem taşır. Aksi takdirde kişinin eski alışkanlıklarına geri dönme meyilinde olması doğaldır. Alanında uzman bir psikoterapistin konu ile ilgili olarak eşlik etmesi, kişinin motivasyonunu artırır.

Psikolojik destek verirken hangi konuları öne çıkarıyorsunuz?

Psikolojik destekte süreç her zaman danışanın ihtiyacına göre yapılandırılır. Kimisi için yeme alışkanlığının düzensizleştiği durumlar seyahat ve sosyal ortamlar olurken, başka birisi içinse yalnızlıktır. Konular farklı olabilir, ancak her zaman benzer bir tema vardır: Sınır. Kilo sorunu olan çoğu kişi, sınırlarını kilo aldıracak yiyeceklere fazla açıyordur. Belki bazen sınırını çok katı tutup yemeyi reddediyordur; ancak bir uç genelde diğerini beraberinde getirir. ‘Tıkınırcasına yeme yeme’ (binge eating) olarak tanımlanan kısa zamanda çok yüksek kalorili yiyeceklerin tüketildiği durumlar olabilir. ‘Gece yeme sendromu’ dediğimiz, kişinin akşam saat 7’den sonra yüksek kalori aldığı durumlar olabilir. Kişinin kilo ve yeme öyküsü değerlendirilerek, riskli durumlar belirlenir. Kişinin hangi durumlarda kendini yiyeceklere fazla açtığını, ihtiyacından fazla yediğini tespit etmek ve sınır koyma becerileri üzerinde çalışmak gerekir. Geçmişten getirdiği, kendini sabote eden yeme alışkanlıklarına, yeme miktarlarına, sosyal ortamlarda yaşadığı yeme baskısına bakmak gerekir. Ayrıca bedenin sinyallerini duymayı öğrenmek, açlık-tokluk farkındalığı ve çevresel faktörleri düzenleme konuları üzerinde de çalışılır. Bunlar doğrudan kilo yönetimine yönelik konular, tabi bir de obeziteye bağlı veya obeziteye sebep olan psikolojik sıkıntılar ve psikiyatrik rahatsızlıklar var. Onlar da ayrıca ele alınır.

Obezite sorunu yaşayan kişilerin bedeniyle ilişkisi nasıl? 

Kişinin bedeni hakkındaki düşünceleri ve duyguları, bedenini nasıl algıladığını gözler önüne serer. Kilo sorunu yaşamak, olumsuz beden algısı için bir risk faktörüdür. Daha detaylandıracak olursak, kilo sorununun çocukluk döneminde başladığı durumlarda kişi dalga geçilmiş ve eleştirilmişse, damgalayıcı ve ayırımcı bir ortamda bulunuyorsa, kilo alma-verme döngüsü içerisinde tıkanırcasına yeme davranışı sergiliyorsa, beden algısının olumsuz olma ihtimali oldukça yüksektir. Olumsuz beden algısıyla ilişkili olarak, bedeni kişinin kendini eleştirdiği, kendini sevmediği bir alan haline gelebilir. Öte yandan beden hepimiz için en temel olandır. Açlık, tokluk, gerilim, gevşeme, zevk, ağrı gibi duyumsamalarla bize varoluşumuza dair sürekli bilgi verir. Kilo verme sürecinde beden ilişkisi üzerinde çalışırız. Kişinin bedenine yeniden temas etmesini, açlık–tokluk durumlarını fark etmesini, bedeninde olumlu deneyimler yaşamasını destekleriz.

Bayanlar idrar testinize dikkat edin.



Sistit ya da herhangi bir enfeksiyon şikayetiniz yok; ancak rutin kontrollerinizde yaptırdığınız idrar testlerinde iltihap çıkıyorsa bunu dikkate almanızda fayda var.

Herhangi bir şikayet olmamasına rağmen idrar testlerinde çıkan iltihabın nedenini Hisar Intercontinental Hospital İç Hastalıkları Bölümü Uzmanı Dr. Fatma Kural Aydın’a sorduk…

(milliyet.com.tr)

Kadınlarda üretra adı verilen mesane çıkışının anatomik olarak kısa olması nedeniyle özellikle E.coli kaynaklı sistit ve diğer üriner sistem enfeksiyonlarının daha sık görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Fatma Kural Aydın; ‘Kadınlar bu tür enfeksiyonlara daha yatkındırlar. Üriner sistem enfeksiyonlarında genellikle idrarda yanma, sık idrara çıkma, kasıklarda ağrı gibi belirtiler olur. Bu belirtiler yoksa ve check up gibi başka nedenlerle yaptırdığınız tetkiklerde ağrı olmamasına rağmen idrarınızda iltihap saptanıyorsa kesinlikle ihmal etmeyin. Bu tüberküloz ya da cinsel yolla bulaşan hastalıklara bağlı olabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar insandan insana bulaşır. Kaynak; bu hastalıkları hiçbir semptom olmadan taşıyıcı olarak ürogenital sistemlerinde taşıyan insanlardır. Yani bir kişide cinsel yolla bulaşan hastalık etkeni saptandığında bu hastalık en az bir kişide daha var anlamına gelir. Bazen bu durumlar kadınlarda rahim ağzı iltihabına neden olarak renkli ve kokulu akıntıya yol açarak; hiçbir bulgu olmadan bu tür mikroplar için taşıyıcılık gelişip partnerin tekrar tekrar enfeksiyon kapmasına sebep olabilir. Bundan dolayı da kişilere bu tür hastalıkların tanısı konduğunda mutlaka partnerleri ile birlikte tedavi edilmelidirler. Tanılar rutin idrar kültürleri değil özel idrar kültürlerinde saptanır. Bu nedenle herhangi bir testte idrarda iltihap saptanması durumunda mutlaka doktora başvurulmalı ve idrar kültürü, vajen kültürü gibi ek tetkikler yapılmalı, iltihaba neden olan bir bakteri olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu nedenle idrar tahlilinizde iltihap çıkarsa mutlaka hekiminize başvurarak ek tetkikleri yaptırın ve kontrollerinizi ihmal etmeyin.’ açıklamasında bulundu.

24 Şubat 2013 Pazar

Bankalar 31 ücreti çekmeyecek!


 Kredi kartları başta olmak üzere, bankaların talep ettiği 31 kalemdeki ücret ve komisyonlar, banka genel müdürlerinin katılımı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nda masaya yatırıldı. Habertürk'te yer alan habere göre toplantıda Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı 'ya "sorunu çözeceğiz" sözü verdi.

 Bakan Yazıcı, bankaların bazı ücretleri alması gerektiğini belirtirken, ancak önemli olanın bunların şeffaf şekilde vatandaşa duyurulması olduğunu söyledi. Yazıcı, vatandaşların sözleşmelerin altına küçücük yazılan uyarı yazıları nedeniyle yeterince bilgilendirilmediğini ifade etti. Toplantıda bazı kredi lerin sigorta kapsamı dışına çıkarılması da ele alınırken, Bakan Yazıcı tüketici kredileri için sigorta gerekmediğine ve bu ücretin fazladan vatandaştan alındığına dikkat çekti.

Kayıp Şehir Aysel 'mini'den vazgeçmiyor


Aysel 'mini'den vazgeçmiyor

 İlker Kaleli ile ilişkisinin kısa sürmesinin ardından rol aldığı Kayıp Şehir dizisinin de sonlandırılmasıyla hayranlarını üzen Gökçe Bahadır, önceki akşam Ortaköy'de görüntülendi.Kayıp Şehir'deki rolü ile sosyal paylaşım sitelerinde Türkiye'nin en seksi kadınları arasında gösterilmeye başlanan Gökçe Bahadır'ın bundan sonra nasıl bir rol ile izleyici karşısına çıkacağı merak konusu olurken Güzel oyuncu mekan çıkışı kendisine yöneltilen soruları yanıtsız bırakarak hızla evlinin yolunu tuttu.

Fanteziler nereye kadar normal?


Fanteziler gerekli mi ?

Bu konuda uzmanlarca yapılan o kadar farklı görüş ve yorum var ki inanılmaz. Yorum yaparken o bölgenin, yörenin veya milletin sosyal yaşantısı, geçmişi, dini ve kültürel öğelerini hesaba katmak gerekir. Bu yüzden başkalarının ne dediği değil bizim ülkemizin gerçekleri bizi ilgilendirir.

Hani derler ya her koyun kendi bacağından asılır. Ben o bunu demiş anlamam, benim bildiğim gerçek şudur: Yerinde, zamanında, koşullara uygun hayal kurmak ve fantezi sekse canlılık getirir, fayda verir, ama sınırını aşarsanız daha sonra bunun bedelini ağır ödersiniz.

Önce bir gerçeği vurgulayalım, sanıldığının aksine kadınların da cinsel fantezileri vardır.Erkekler bunu bazen görmezden gelebilirler, genelde kadınlar bu konuda da az paylaşımcıdırlar. Bunları yakın kız arkadaşlarla paylaşır, kocalarına, partnerlerine söylemezler; çünkü erkekler bu konuda kadınları direk yargılayıcı yaklaşırlar, “Nereden aklına geldi veya daha evvel bunu yaşadın mı?” gibi abuk sorularla sistemi çökertir, sonra da “Cinsel hayatımız çok sönük, sen hiçbir şey katmıyorsun” diye kadını suçlarlar.

Sonuçta hepimiz rüya görürüz. Bazen hatırlar bazen hatırlamayız. Herkes bazı aralıklarla en masumundan en inanılmazına kadar cinsel içerikli rüya görür. Bu rüyalar sırasında hem kadında hem erkekte boşalma, rahatlama olabilir. Erkeklerde gece kendiliğinden gelen bel suyunun (meni) da çoğu zaman gördükleri erotik düşlerin sonucu olduğu bilinir. Kadınlar da, orgazmla sonuçlanan bu tür düşler görebilirler.

İnsanların birçoğu mastürbasyon yaptıkları zamanlar ya da cinsel birleşme esnasında hayal güçlerini kullanarak, kafalarında birtakım fantezi sahneleri canlandırırlar. Seçilen bu hayali sahneler, cinsel coşkuyu artıracak niteliktedir.

Bu hayaller bazen çok net ve belirgin bazen de silik olarak yaşanabilir; hayaldeki ortam ve kişi-kişiler gerçek yer ve kimlikler olabileceği gibi tamamen gerçek dışı da olabilir.

Ünlü cinsel bilimci Kinsey'e göre, kadınlar daha çok, önceden geçirdikleri denemeleri düşünme, eski anılarını canlandırma eğilimindedirler. Erkekler ise ömürlerinde yapmadıkları ve de düşleri dışında yapamayacakları şeyleri hayal ederler..

21 Şubat 2013 Perşembe

Piskopat hayvanların insanlara saldırdıkları o ilginç anlar

Piskopat hayvanların insanlara saldırdıkları o ilginç anlar

Türk kadınları gibi değil



Türk kadınları gibi değil

Serdar Ortaç, İrlandalı manken Chloe Loughnan ile 9 aydır aşk yaşıyor.

Chole, "İlk gördüğümde Serdar'dan hoşlanmamıştım. Çünkü sevgilisi vardı. Üstelik benim kız arkadaşımdı. Bana yanlış geldi. Ama şimdi Serdar ile ruh ikizi gibiyiz" dedi. Serdar Ortaç da "Chloe beni özgür bırakıyor. Kendisi de başına buyruk. Sayesinde 42 yaşında bisiklete binmeye başladım" diye konuştu.

Annesinin kendisini yıllarca evlendirmeye çalıştığını söyleyen Serdar Ortaç sözlerine şöyle devam etti: "Annem banka memurunu bile bana ayarlamaya çalıştı. Hatta eve getirdi. Artık varsa yoksa Chloe! Ama daha nişanlanmadık. Chloe henüz 21 yaşında. 2 yaş daha büyüsün işi resmiyete dökeceğiz. Yıllarca aynı yastığa baş koymayı ve bu hayata Chloe ile veda etmek istiyorum. Çünkü çok farklı. Türk kadınları gibi değil, kafamın etini yemiyor."

TRT dizisi - Seksenler (80'ler) Son Bölüm İzle


 Bölüm Açıklaması
Nazlı’nın kapısına her gün dokuz tane gül bırakan Ergun, artık yakalanmaya daha çok yaklaşmıştır. Başta Fehmi olmak üzere, Ahmet ve Çağatay da Nazlı’nın peşinde bir sapık olduğunu düşünür ve polise haber verir. Bunu duyan Ergun’un tepkisi merak konusudur… Dümbüllü Niyazi ve hapisten yeni çıkan solcu genç Nevzat, mahallede tiyatro kulübü kurmaya karar verirken, mahalleye gelen bir sivil polis Nevzat’ın peşindedir… Öte yandan tiyatro kulübüne üye olmaya sıcak bakan Gülden, Ahmet’i de peşinden getirecektir… Artık pastanede çalışmak istemeyen Çağatay, türlü bahanelerle pastaneden kaçmaya çalışır. Hasta olduğunu öne sürerek eve giden Çağatay, Sami’den kaçarken Rukiye’ye yakalanır. Öte yandan Almanya’ya gitmeye karar veren Şahin’i, Elvan da durdurmayınca, Şahin’in yapacağı tek bir şey kalır…

Bu da Ukraynanın Hürrem Sultanı




Ukrayna'da daha çok oynadığı Hürrem Sultan rolüyle bilinen Olga Sumskaya, "Hürrem Sultan için seviyeli filmler çekilmeli.
Onun hayatını öyle bir filme almak lazım ki uluslararası arenada iki ülke halkı incitilmesin ve iki ülke çıkarlarına hizmet etsin" dedi.

20 Şubat 2013 Çarşamba

Hangi besin kaç kalori yapar


Daily Mail'de yer alan habere göre, 200 kaloriye eşdeğer birçok yiyeceğin kaç grama eşdeğer olduğu fotoğraflandı. Herkes tarafından bilinen bu bilgiler fotoğraf kareleriyle gösterildiğinde daha da çarpıcı hale geliyor.
1425 gram kereviz 200 kalori yapıyor. Yani koca bir tabak kereviz yerseniz sadece 200 kalori almış olursunuz.

En doyurucu ve besleyici yiyeceklerden biri olan yumurta da, küçük ve yüksek besin değerinde olmasına rağmen 150 gramı sadece 200 kaloriye eşdeğer. Bir kadının ortalama alması gereken kalori miktarının 2 bin olduğunu düşünecek olursak yaklaşık 3 yumurtanın 200 kalori yapıyor olması tercih sebebi olabilir.
145 gram makarna da 200 kaloriye eşdeğer.

Bu Filmin favorisi Kıvanç Tatlıtuğ



Bu yılın en merak edilen filmlerinin başında gelen Yılmaz Erdoğan imzalı “Kelebeğin Rüyası”nın basın gösterimi dün sabah Kanyon’da yapıldı.

Erdoğan’ın Zonguldaklı iki genç şair Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu’nun II. Dünya Savaşı’nın çetin koşullarında geçen hazin hikâyesini beyazcama taşıdığı filmde başlıca rolleri Kıvanç Tatlıtuğ, Belçim Bilgin, Mert Fırat ve Farah Zeynep Abdullah paylaşıyor. Filmde verem hastası bir şairi canlandırdığı için 20 kilo veren Kıvanç Tatlıtuğ’un oyunculuğu Basın gösteriminde eleştirmenlerden tam not aldı.

Filmin öne çıkan sahneleri arasında Farah Zeynep Abdullah’ın yarı çıplak banyo sahnesi göze çarptı. Mert Fırat, sahnede eşini oynayan Abdullah’ı yıkadıktan sonra öptü. Filmde lise öğrencisini canlandıran ve Kıvanç Tatlıtuğ’un da aralarında olduğu maden işçilerinin arasına erkek kılığıyla giren Belçim Bilgin’in suratını kömürle boyadığı sahneler de ilgi çekti.

Filmde bir deri bir kemik hali yarı çıplak sahnelerinde daha da dikkat çeken Tatlıtuğ, bir sahnede ise dört kişi tarafından evire çevire dövüldü.

19 Şubat 2013 Salı

Sarai Sierranın öldürüldüğü yerde iki turis tecavüze uğramış!


2007 den bu yana failleri bulunamayan tecavüz dosyalarının ikisinin de kurbanı turist kadınlar.
Onlar öldürülmedi ama kim oldukları hala bilinmeyen kişilerin tecavüzüne uğradı. Cankurtaran sahilinde cesedi bulunan Sarai Sierra cinayetiyle ilgili yapılan soruşturmada polis, cinayetin 2 veya 3 kişi tarafından işlenmiş olabileceğini, aynı bölgede kalan evsizlerin olaya tanık olmuş olabileceğini düşünüyor. Bu nedenle cinayetin en önemli zanlısı olarak aranan Ziya T. ile kayıp olan 8 kişinin yakalanması için çalışmaların devam ettiği öğrenildi. Öte yandan aynı bölgede 2007 ve 2010 yıllarında iki kadın turiste tecavüz edilmesi olayıyla ilgili dosyalar da polis tarafından tekrar açıldı.

Günlerce polis tarafından arandıktan sonra Cankurtaran’daki surların dibinde bir dehlizde cesedi bulunan Sarai Sierra cinayetiyle ilgili soruşturma çok yönlü sürüyor. Cinayet soruşturması sırasında ifadeleri alınan 30 kişinin DNA örneklerinin incelemesi tamamlandı. Şu ana kadar yapılan incelemede örnek alınan şüphelilerle Sarai Sierra’dan alınan örneklerin eşleşmediği öğrenildi.

ZİYA T. KAYIP

Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından yapılan soruşturmada cinayetin bir numaralı zanlısı olarak aranan Ziya T. bugüne kadar yakalanamadı. Son olarak Karabük’te ailesinin yanına giden iki gün kaldıktan sonra “Ben Hatay’a gidiyorum." diyerek ortadan kaybolan Ziya T.’yi yakalamak için Türkiye çapında yapılan çalışmalarda şüphelinin izine rastlanılamadı.

DNA İNCELEMESİNDE BENZERLİK

Sokaklarda yaşamaya alışık olan Ziya T.’yi yakalamanın uzun sürebileceği belirtildi. Öte yandan Ziya T.’nin kardeşinden alınan örneklerin yapılan DNA incelemesinde, Sarai Sierra’dan alınan örneklerle benzerlik gösterdiği öğrenildi. Ancak kesin sonuç alınması için Ziya T.’nin yakalanmasının ardından ondan alınacak kan örneklerinin incelemesi sonucu ortaya çıkacağı öğrenildi.

CİNAYETİ 2 VEYA 3 KİŞİ İŞLEMİŞ OLABİLİR

Öte yandan olayı soruşturan dedektifler olayın meydana geliş şekli, saati ve cesedin cinayetten sonra taşındığı yer dikkate alındığında olaya en az 2 veya 3 kişinin katılmış olabileceğini belirttiler. Olaydan sonra yapılan soruşturmada daha önce o bölgede yaşayan ve ancak olaydan sonra ortadan kaybolan ve halen araması devam eden 8 kişinin cinayetle ilgilerinin olabileceği belirtildi. Yetkililer bu kişilerden bazılarının ceset taşımaya yardım etmiş olabileceğini bazılarının ise olaya tanık oldukları için ortadan kaybolmuş olabileceği belirtti. Bu nedenle aralarında Ziya T. ve 8 kişinin yakalanması için çalışmaların aralıksız sürdüğü belirtildi.

KATİLİN İZİN SARAİ’NİN TIRNAĞINDA MI ?

Polis bu kişilere ulaşıldığında kanlarının alınarak DNA profillerinin çıkarılacağını belirttiler. Alınan bu örneklerin Sarai Sierra’nın tırnaklarının arasından ve gömleğinden alınan ve bir erkeğe ait olduğu ortaya çıkan kan lekesinden el edilen verilerle karşılaştırılacağı öğrenildi. Bu sayede cinayeti işleyen, cesedin taşınması yardım etmiş olabilecek kişilerin ortaya çıkarılacağı belirtildi.

ESKİ FAİLİ MEÇHUL TECAVÜZ DOSYALARI TEKRAR AÇILDI

Bu arada aynı bölgede 2007 ile 2010 yılları arasında meydana gelen ve halen faili meçhul olarak bekleyen iki turist kadına tecavüz edinilmesi olaylarının dosyaları da polis tarafından tekrar açıldı. Yetkililer mağdurlarla ve dosyadaki görgü tanıklarıyla tekrar görüşülerek o tarihlerdeki soruşturmadaki eksiklerin tespit edilerek faillere ulaşılmaya çalışılacak. Yetkililer bu iki olayın yapılış şeklinin Sarai Sierra cinayetine benzediğini belirterek olaylar arasında bir bağlantı bulunup bulunmadığının da araştırılacağı öğrenildi.

DHA

Albinoları öldürüp zenginlik iksiri yapıyorlar



Yerel yönetimden sorumlu Apolinary Macheta, ülkenin güneybatısında yer alan Milepa eyaletinde, 3 kişinin, 7 yaşındaki Mwigulu Magessaya saldırarak elini kestiğini açıkladı.

Ülkede, birkaç gün önce de 4 çocuk annesi Maria Chambanenge (39), Miangalua bölgesindeki evinde saldırıya uğramış ve albino olduğu için kolu kesilmişti.

Geçen ay bacağı kesilen albino bir çocuk yaşamını yitirmişti.

Tanzanya’da 2011’de ilk kez bir albino milletvekili seçilmişti.

Bugüne dek albino öldüren sadece 9 kişi idam cezasına mahkum oldu.

Tanzanya’da, albinolar, organları, zenginlik veren iksir yapımında kullanılmak üzere öldürülüyor.

Uzayda Yaşayabilen Tek Canlı *video izle*


'Deniz ayısı' olarak da bilinen boyu en fazla iki milimetreyi geçmeyen 8 ayaklı omurgasız minik hayvancık 'Tardigradlar', uzay boşluğunda ve radyasyonunda hayatta kalmayı başardı. 


Saba Tümer'i çağırdığına pişman eden konuk!

Saba Tümer ile Çılgın Taner arasında gergin anlar
Ekranların çılgın çocuğu Taner'i programına konuk olan Saba Tümer, bakın nasıl pişman oldu.
Ekranların çılgın çocuğu Taner'i programına konuk olan Saba Tümer, bakın nasıl pişman oldu. Taner'in davranışları Tümer'i ve diğer konuklarını rahatsız edince stüdyo buz kesildi.



SHOW TV ekranlarında yayınlanan Saba Tümer'le Bugün programının konukları Oyuncular Gamze Topuz, Melike Güner ve ekranların çılgın çocuğu Taner'di.

Taner, Saba Tümer, Topuz ve Güner ile sohbet ettiği sırada araya girmesiyle üçlüyü gerdi. Bir ara ayağa kalkıp şişeyi eline alan Taner gösteri yapmak isteyince Tümer'i ve konuklarını rahatsız etti.

Gösteriyi sonra yapmasını isteyen Saba Tümer Taner'e, 'Programın sonunda yaparsın. Her şeyin bir sırası var. Bu programın bir akışı var ' diye çıkıştı.

Taner de, 'Ama hiç söz hakkı almıyorum. Böyle olmaz ki ' diye tepki gösterdi.

Tümer ise buna karşılık, 'Nasıl almıyorsun. Şu anda hoş bir sohbet ediyordum araya girdin ' dedi.

Tümer'in sözlerine alınan Taner, 'Sıcak bastı ' diyerek sıkıldığını belli etti.

TANER'İN ISLIKLARI STÜDYOYU GERDİ

Programın ilerleyen dakikalarında şişe gösterisini yapmak istediğini yineleyen Taner'e Saba Tümer yine izin vermedi. 'Daha şarkı dinleyeceğiz ' diyen Tümer, Gamze Topuz'dan şarkı söylemesini istedi. Taner, Topuz şarkı söylerken ıslık çalınca olanlar oldu. Melike Güner'in çok sinirlendiğini gözlenirken Topuz şarkısını kesti.

KONUKLARINDAN ÖZÜR DİLEDİ

Islık çalmaya devam eden Taner'e Saba Tümer, 'Korkunç bir şey ' yorumunu yaptı ve 'Yayını bitiriyoruz. Neyse teşekkür ederim geldiğiniz için. Özür dileriz ' dedi.

'Gösterimi yapayım mı söz vermiştiniz ama ' diyen Taner'e Tümer, 'Hayır yayını kapatıyoruz ' diye çıkıştı. Tümer'in de oldukça sinirlendiği gözlerden kaçmadı. BEYAZ GAZETE

Muhteşem Yüzyıl'da korkunç tuzak!


Star TV'nin beğeniyle izlenen dizisi Muhteşem Yüzyıl heyecan dolu yeni bölümüyle ekranlara gelecek...
Şah Sultan'ın İbrahim'e yazdığı mektupla deliye dönen Hatice, Şah Sultan'ı sarayından kovuyor. Şah Sultan, Hürrem'in oyunu olduğunu söylese de sırrı ifşa oluyor. İtalya seferindeki Süleyman, İbrahim'in yokluğunu her zamankinden çok hissediyor. Manisa'da ise Mustafa gizemli bir kadınla tanışıyor. Süleyman Hürrem’in başına gelenleri öğrenince, Şah Sultan hesap vermek için Süleyman'ın karşısına çıkıyor. Düşmanlarının oyununu bozduğunu düşünen Hürrem, hiç beklemediği bir tuzağın içine çekiliyor.

Yıllar önce İbrahim'e yazılan bir mektup, iki kardeşi birbirine düşürür. Şah Sultan, mektubu kendisinin yazmadığına ikna etmeye çalışır. Hatice ise ihanete uğradığını düşünmektedir. Tepkisi ağır olur. Şah Sultan, Hürrem’in bu oyununu bozmak için yeni bir plan kurar.

Seferde karşılaşılan zorluklar Süleyman’ı iyice yalnızlaştırır. İbrahim'in yokluğunu her zamankinden çok hisseder. Şehzade Mehmet ise Bali Bey’le çıktıkları keşifte saldırıya uğrar. Mehmet, cesareti ve kuvvetiyle Süleyman’ın takdirini kazanmayı başarır.

Manisa'da ise Mustafa seferden gelen haberlerle üzülür. Bir yandan da yabancı tüccarların giderek artan şikayetlerini dinler. Mustafa bu olaylar sırasında Cenevizli bir kadınla tanışır. Güzelliği ve hırçınlığıyla nam salmış bu kadın, Mustafa'nın da dikkatini çeker.

Süleyman nihayet seferden döner. Hürrem vakit kaybetmeden yokluğunda olan biteni kendince anlatır. Hesap vermek için Süleyman'ın karşısına çıkan Şah Sultan, duydukları karşısında şaşkına döner.

Hürrem’den intikam almakta kararlı olan Hatice ise gözünü karartır. Manisa’dan gelen gizemli bir kadınla birlikte Hürrem’e korkunç bir tuzak kurar. Şah Sultan’ın sırrını öğrenen Hatice ne yapacak? Şah Sultan, Hürrem’in oyununu bozabilecek mi? Hürrem'e kurulan tuzak ne?

Yayın Günü: 20 Şubat Çarşamba
Yayın Saati: 20.00 / Yeni Bölüm